Aydınlıkta düştüğümü, karanlıkta ayaklandığımı, suyun altında nefes almaya çalıştığımı...
Oluru olmayan çıkmazlara girdiğimi fark etmek, kendimi uyandırmak istedim.
Uyandığımda hiçbir şeyin gördüğüm gibi olmadığı gerçeğini öylesine sindirmiştim ki şaşırmadım, yalandan yaşamaya ısrar ettim.
İplerim benden çok uzakta, merhametsiz ellere teslim edilmiş; içimde boydan boya kırılan camların üzerine düşmekteydi.
Uyandım.
Kendime koştum derin nefesle, kendime koştum ışıklar içinde!
Ayaklarım kanaya kanaya koştum hem de.
Kırılan camlar elbette bir bedeldi, ama asla acıtmadılar canımı çünkü gerçeklerdi.
Uyandım ve anladım;
Tutarsızlıklarıyla çelişen ve ilintileri içerisinde kaybolan tek türdü insan.
Kendiyle ve yapayalnız, kendinde ve başka hiç kimsede.
Tek sebep de buydu tek gerçek de.
Yorumlar
Yorum Gönder